ARAŞTIRMA MAKALESI | |
1. | Dikkat Eksikliği Hiperaktıvıte Bozukluğunun Değerlendirilmesinde Wechsler Çocuklar için ¦¦ Zeka Ölçeği Geliştirilmiş Formunun Yeri* The Place of Wechsler Intelligence Scale for Children-Revised in Assessment of Attention Deficit Hyperactivity Disorder Emel Erdoğan-Bakar, Şebnem Soysal, Nurcihan Kiriş, Aynur Şahin, Sirel KarakaşSayfalar 5 - 17 Amaç: Bu çalışmada, kontrollü koşullar altında, yeteri sayıdaki DEHB olgusu ve bunlarla eşleşmiş sağlıklı denekten elde edilen WISC-R puanları analiz edilmektedir. Çalışma çok-merkezli bir proje olarak gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Yöntem ve Gereçler: Klinik örneklemi DSM-IV kriterlerine göre DEHB tanısı alan, 6-16 yaş grubunda 105 erkek olgu oluşturmuştur. Kontrol grubunu ise DEHB grubuyla eşleşmiş 90 denek oluşturmuştur. WISC-R bu testi uygulama eğitimi almış üç psikolog tarafından, deneklere bireysel olarak uygulanmıştır. Bulgular: Temel bileşenler analizi sağlıklı çocuklarda faktör örüntüsünün sözel, performans ve şifre faktörlerini ayrı ayrı içerdiğini; DEHB'li çocuklarda ise bu örün- tünün bozulduğunu ortaya koymuştur. Çok değişkenli varyans analizi grup etkisinin anlamlı olduğunu (Wilks lambdac.OI) göstermiştir. Bu analizlerde anlamlı olarak etkilenen Genel Bilgi, Aritmetik, Küplerle Desen ve Şifre Alttest puanları ile yapılan lojistik regresyon analizi sonucunda, yordamada yer alan tek alttest olan Şifre'nin; toplam yordama değeri %63.08 gibi düşük bir değer olmuştur. Bu bulgular WISC-R puanlarının 90 sağlıklı denekten 40'ını DEHB grubuna; 105 DEHB hastasından 32'sini ise sağlıklı gruba koyduğunu göstermektedir. Tartışma: WISC-R puanları için şansa yakın düzeyde elde edilmiş olan isabet oranlarıyla konulan tanıların tıbbi değerinin olabileceğini düşünebilmek mümkün değildir. Bu bulgular, DEHB'de WISC-R'in yerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. |
2. | Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Alan Çocukların Ebeveynlerinde Kişilik Bozuklukları Personality Disorders in Parents of Children with Attention Deficit Hyperactivity Disorder Oya Güçlü, Murat ErkıranSayfalar 18 - 23 Amaç: Bu çalışmada, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı ile izlenen çocukların anne ve babalarındaki kişilik bozuklukları, erişkin DEHB varlığı ve alkol madde kullanım bozuklukları ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma grupları, DSM-IV tanı ölçütlerine göre 118 dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve 115 enürezis nokturna (EN) tanıları ile izlenen çocukların ebeveynlerinden oluşturulmuştur. Değerlendirmeler için yarı yapılandırılmış sosyodemografik form, Turgay DEHB ölçeği ve SCID-II (II. Eksen Kişilik Bozuklukları İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme) kullanılmıştır. Bulgular: DEHB tanılı çocukların ebeveynlerde borderline kişilik bozukluğu (%1.3), borderline kişilik özelliği (%3.4) obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (%19.9) ve antisosyal kişilik bozukluğu (%8.1) istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. DEHB'li çocukların ebeveynlerinde %24.6 sosyal içicilik, %9.7 kötüye kullanım ve %1.7 oranında bağımlılık saptanmıştır. Alkol kullanan ebeveynlerde antisosyal kişilik bozukluğu anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Erişkin DEHB tanısı alanlar ile almayanlar; kişilik bozukluğu ve alkol kullanımı yönünden karşılaştırıldığında; iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmemiştir. Sonuç: DEHB hem çocuğu hem de ebeveynleri etkileyen bir bozukluktur. DEHB'li çocuğa yaklaşımda ebeveynlerin psikopatolojilerinin incelenmesi ve tedavi edilmesi çocuğun tedavisinde olumlu katkı sağlayacaktır. |
3. | Duchenne Muskuler Distrofili Çocukların Aile İşlevlerinin ve Annelerinde Depresyon ve Kaygı Düzeylerinin Araştırılması The Investigation of Duchenne Muscular Dystrophy Children's Family Functions and their Mothers' Depression and Anxiety Levels Burcu Çakaloz, Semra KurulSayfalar 24 - 30 Amaç: Duchenne muskuler distrofi; çocuk ve ailesini duygusal yönden olumsuz yönde etkileyen kronik seyirli bir hastalıktır. Bu çalışmada, Duchenne Muskuler Distrofi tamlı çocukların annelerinin ruhsal durumunun ve aile işlevlerinin kontrollerle karşılaştırarak araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında Duchenne Muskuler Distrofi tanısı ile izlenmekte olan 17 çocuk ile sağlıklı gönüllülerden oluşan 32 çocuğun anneleri çalışmaya alınmıştır. Tüm olguların annelerine sosyodemografik veri formu uygulanmış, Beck Depresyon Ölçeği, Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri, Aile Değerlendirme Ölçeği verilerek yanıtlamaları istenmiştir. Bulgular: Duchenne Muskuler Distrofi tamlı çocukların annelerinin Beck Depresyon Envanteri, durumluk ve sürekli kaygı envanteri puanları kontrol grubundaki annelerin puanlarına göre daha yüksek bulunmuştur. Aile değerlendirme ölçeğinin duygusal tepki verebilme işlevini gösteren alt bölümü açısından olgu grubu ile kontrol grubu arasında fark saptanmıştır. Sonuç: Duchenne Muskuler Distrofi tamlı çocuğa sahip anneler, sağlıklı çocuğa sahip annelere göre ruhsal yönden daha fazla etkilenmektedir ve bu annelere uygun ruhsal desteğin sağlanması önerilir. |
4. | Semptom Yorumlama Anketi Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliği* The Reliability and Validity of Turkish Form of the Symptom Interpretation Questionnaire Hüseyin Güleç, Kemal SayarSayfalar 31 - 36 Amaç: Semptom Yorumlama Anketi (SYA), Robbins ve Kirmayer tarafından geliştirilmiş, somatik semptomlara ait nedensel atfı değerlendiren bir ölçektir. Bu çalışmada SYA'nın Türk toplumundaki geçerlik ve güvenirliği araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Ölçeğin güvenirlik araştırmasına; psikolojize alt-ölçeği için 32 depresif hasta, somatize alt-ölçeği için tedavi arayışı olan 37 fibromiyalji hastası ve normalize alt-ölçeği için tedavi arayışı olmayan 38 fibromiyalji hastası alınmıştır. Ayrıca geçerlik çalışması için 86 üniversite öğrencisine testler verilmiş, bir ay sonra test-tekrar test işlemi yapılmıştır. Bulgular: Ölçeğin iç tutarlığı incelendiğinde, psikolojize, somatize, normalize alt-ölçeklerinin alfaları sırayla 0.82, 0.76 ve 0.82 olarak bulunmuştur. Ölçeğin psikolojize, somatize, normalize alt-ölçeklerinin test-tekrar test tutar- lığı 0.74, 0.56 ve 0.72 olarak bulunmuştur. Ölçeğin geçerlik analizinde ise; psikolojize alt-testinde depresyon grubu ile kontrol grubu ortalamaları arasında anlamlı fark tespit edilirken (t=2.265, p=0.025), somatize alt- ölçeğinde tedavi arayışı olan fibromiyalji grubu ile kontrol grubu ortalamaları arasında anlamlı fark görüldü (z=3.421, p=0.001) ve normalize alt-ölçeğinde ise tedavi arayışında olmayan fibromiyalji grubu ile kontrol grubu ortalamaları arasındaki fark ileri derece anlamlıydı (z=3.837, p<0.001). Sonuç: Bulgular SYA'nın, Türk toplumunda kabul edilebilir ölçülerde geçerlik ve güvenirliğe sahip olduğunu ve özellikle tıbben açıklanamayan hasta grupları ile tedavi arayışı olmayan yakınması olan kişilerde araştırmacılara önemli bilgiler sağlayabileceğini göstermektedir. |
DERLEME | |
5. | Bilişsel Süreçlerde Alzheimer Tipi Demansa Bağlı Değişiklikler Dementia of Alzheimer Type-Related Changes in Cognitive Processes Handan Can, Sirel KarakaşSayfalar 37 - 47 Bu makalede, Alzheimer Tipi Demans'ta bilişsel süreçlerde ortaya çıkan değişiklikler ele alınmaktadır. Alzheimer Tipi Demans'ta beyin yapısında meydana gelen bu değişiklikler psikolojik alanda da değişikliklere yol açmaktadır. Psikolojik bozukluklar duygulanımda ve bilişsel alanda bozuklukları içermektedir. Makalede bellek, dikkat, dil, görsel-mekansal ve yönetici işlevler gibi bu demans tipinde bozulan bilişsel alanlar ve alt bileşenleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmış olup, bu bilişsel alanlarda hastalığın gelişimine paralel olarak ortaya çıkan değişiklikler incelenmiştir. Alzheimer Tipi Demans'ın ilerleyişine paralel olarak bahsedilen bilişsel alanlarda bozulmalar görülmektedir. İlerleyen dönemlerde kısa süreli bellekte ve duyusal-motor performansa ilişkin bazı görevlerde de hastalığa bağlı bozulma; hastalığın iyice ilerlemiş aşamalarında ise apraksi ve agnosiler gözlenmektedir. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde, Alzheimer Tipi Demans'ta farklı evrelendirme ölçekleri kullanıldığı görülmektedir. Alzheimer Tipi Demans'ta bilişsel süreçlerdeki değişimin nöropsikolojik testlerle daha ayrıntılı bir değerlendirmesi yapılmadan önce uygun bir evrelendirme ölçeğinin kullanılması önemlidir. Bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda bahsedilen bu bilişsel süreçlerdeki değişikliklerin alt bileşenleriyle ayrıntılı olarak ele alınmasının gerekliliğidir. Alzheimer Tipi Demans'ta tüm bilişsel süreçler ve alt bileşenleri mevcuttur aynı anda bozu İma maktadır. Bu nedenle Alzheimer Tipi Demans'ta bilişsel süreçlerde gözlenen değişikliklerin ayrıntılandırılarak ele alınması gerekmektedir. |