Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), intihar düşüncesi, intihar girişimi ve tamamlanmış intihar açısından iyi bilinen bir risk faktörüdür. DEHB’nin farmakolojik tedavisinde ilk seçenek olan metilfenidat, giderek daha yaygın reçete edilmektedir. Metilfenidat kullanım oranlarının artması ve DEHB’li bireylerde intihar prevalansının yüksekliği göz önüne alındığında, klinisyenlerin bu kolay erişilebilir ilaçla gerçekleşen intihar girişimleriyle daha sık karşılaşmaları beklenmektedir. Ancak DEHB olgularında, metilfenidat ile intihar girişimlerine dair sınırlı sayıda olgu bildirilmiştir. Bu olgu sunumunda, DEHB tanılı 14 yaşındaki bir kız ergenin 900 mg uzun etkili metilfenidat alarak gerçekleştirdiği intihar girişimi biyopsikososyal açıdan kapsamlı şekilde değerlendirilmekte; intiharın altında yatan mekanizmalar ve risk faktörleri tartışılmaktadır. Literatürde yeterince ele alınmamış bir konu olan çocuk ve ergenlerde yüksek doz metilfenidat alımına yönelik klinik yönetim de ele alınmaktadır. Bu olgu, ergenlerde intihar davranışına zemin hazırlayabilecek; tedavi edilmeyen DEHB, psikiyatrik eş tanı, işlevsiz aile dinamikleri, duygusal düzensizlik, dürtüsellik, sosyal stresörler, akademik güçlükler, ailede intihar öyküsü ve yetersiz baş etme becerileri gibi çok sayıda risk faktörünü ortaya koymaktadır. Yazımız, DEHB tedavisinin sürekliliğinin sağlanmasının, DEHB tanılı ergenlerde intihar düşüncesinin rutin olarak taranmasının ve ebeveyn psikoeğitiminin önemini vurgulamaktadır. İntihar davranışı, biyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin etkileşimiyle şekillenen karmaşık ve çok faktörlü bir süreçtir. Biyopsikososyal modele dayanan multidisipliner bir yaklaşım, etkili değerlendirme ve müdahale açısından elzemdir.
Anahtar Kelimeler: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, metilfenidat, intihar girişimi, biyopsikososyal modelAttention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is a well-established risk factor for suicidal ideation, suicide attempts, and completed suicide. Methylphenidate, a first-line pharmacological treatment for ADHD, is being increasingly prescribed. Given the rising rates of methylphenidate use and the high prevalence of suicide among individuals with ADHD, it is anticipated that clinicians will increasingly encounter suicide attempts involving this easily accessible medication. However, there are limited case reports of suicide attempts involving methylphenidate in individuals with ADHD. In this case report, we present a comprehensive biopsychosocial evaluation of a 14-year-old adolescent girl with ADHD who attempted suicide by taking 900 mg of long-acting methylphenidate, while discussing potential underlying mechanisms and risk factors for suicidality. We also addressed the clinical management of high-dose methylphenidate ingestion in children and adolescents, a topic for which the literature provides limited guidance. This case highlights several risk factors for suicidal behavior in adolescents, including untreated ADHD, comorbid psychiatric disorder, dysfunctional family dynamics, emotional dysregulation, impulsivity, social stressors, academic difficulties, family history of suicide and inadequate coping mechanisms. Our findings emphasize the importance of sustained ADHD treatment, routine suicidality screening in adolescents with ADHD and providing psychoeducation for families. Suicidal behavior is a complex and multifactorial process shaped by the interaction of biological, psychological, and environmental factors. A multidisciplinary approach grounded in the biopsychosocial model is essential for effective assessment and intervention.
Keywords: Attention deficit hyperactivity disorder, methylphenidate, suicide attempt, biopsychosocial model