GİRİŞ ve AMAÇ: Ergenlerde aleksitimi kişilik özelliği ile kaygı düzeyi arasındaki ilişkide, düşünce eylem kaynaşmasının (DEK) aracı etkisini incelemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: İstanbul ilinde 11-17 yaş aralığında 985 ergen (%55.2 kız, s=544, %44.8 erkek s=441) çalışmaya dahil edilmiştir. Sosyodemografik bilgi formu, 20 soruluk Toronto aleksitimi ölçeği (TAÖ-20), çocuklar için düşünce eylem kaynaşması ölçeği (DEK-Ç) ve çocuklar için sürekli kaygı envanteri (SKE-Ç) uygulanmıştır. Cinsiyetler arası ölçek puanları bağımsız örneklem t testi ile karşılaştırılmıştır. Ölçekler arası korelasyonlar Pearson momentler çarpımı korelasyon testi ile analiz edilmiştir. DEK-Ç puanlarının, aleksitimi ile kaygı düzeyi arasındaki etkisi mediasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Modele cinsiyet ile yaş kontrol değişkenleri olarak eklenmiştir.
BULGULAR: Kız cinsiyette TAÖ-20 ve SKE-Ç toplam puanları, erkek katılımcılara oranla anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. TAÖ-20 toplam puanları, SKE-Ç puanları ile pozitif yönde güçlü korelasyon göstermektedir. TAÖ-20 ile DEK-Ç puanları arasında ve DEK-Ç ile SKE-R puanları arasında zayıf düzey korelasyon bulunmaktadır. Mediasyon analizine göre, aleksitimi düzeyi direkt olarak yüksek kaygı düzeyi ile ilişkilidir. DEK, aleksitimi ile kaygı arasında istatistiksel anlamlı olarak aracı etkiye sahiptir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Ergen yaş grubunda aleksitimi kişilik özellikleri, kaygı düzeyini arttırabilmektedir; DEK, aleksitimi ve kaygı sorunları arasındaki ilişkide aracı rol oynamaktadır. Aleksitimi kişilik özelliğine sahip ergenlerde, DEK’e yönelik terapötik müdahale yöntemlerinin uygulanması, kaygı sorunlarının azaltılmasında faydalı olabilir.
INTRODUCTION: To investigate the mediation effect of thought action fusion (TAF) in the relationship between the alexithymia and trait anxiety levels.
METHODS: 985 adolescents ( %55.2 female, n=544, %44.8 male, n=441) between the ages of 11-17 were included in this study. The socio-demographic questionnaire, 20 item Toronto alexithymia scale (TAS-20), thought action fusion inventory for children (TAFIC) and trait anxiety inventory for children (TAI-C) were used. In terms of gender, the mean scores of the scales were compared by independent sample t test. The correlations between the scales were analyzed by Pearson product moment correlation analysis. The mediation effect of TAFIC scores on the relationship between the alexithymia and trait anxiety levels were tested by mediation analyis. The gender and age variables were included in the model as covariants.
RESULTS: The mean scores of TAS-20 and TAI-C were higher in females than males, significantly. There were strong correlations between TAS-20 total scores and TAI-C scores. There were weak correlations between TAS-20 and TAFIC total scores; and TAFIC total and TAI-C scores. The mediation analysis indicated that alexithymia levels are directly associated with high anxiety levels. TAF has mediation effect on the relationship between the alexithymia and anxiety levels.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The alexithymia personality traits may improve anxiety levels in adolescent population, and TAF plays a mediator role in this relationship. It is suggested that, using associated therapeutic interventions focusing on TAF problems may improve the anxiety problems in adolescents presenting with alexithymia personality traits.