INTRODUCTION: We aimed to analyze Total Oxidant Status (TOS), Total Antioxidant Status (TAS), Oxidative Stress Index (OSI) are determined in plasma and erythrocyte and thiol/disulfide and malondialdehyde (MDA) levels are determined in the plasma and erythrocyte of OCD patients and healthy controls.
METHODS: Our study was conducted with 47 obsessive compulsive disorder patients and 49 healthy controls. All participants completed the sociodemographic data form, clinical global follow-up scale, and Yale Brown obsession-compulsion scale. Total Antioxidant Status (TAS), Total Oxidant Status (TOS) are determined in the plasma and erythrocyte, and malondialdehyde (MDA) and thiol/disulfide levels are determined in plasma.
RESULTS: The comparison of the patient and control group plasma TAS, TOS, OSI and MDA levels revealed no statistically significant difference between these parameters. However, erythrocyte TAS was lower in the patient group (p<0.05) and erythrocyte OSI was higher (p<0.05) when compared to healthy controls. While there was no difference between patient and control group plasma total thiol levels, plasma-native thiol levels were significantly higher in the patient group (p<0.001). Plasma disulfide levels were significantly lower in the patient group (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: The analysis of various oxidation marker findings in plasma and erythrocyte revealed that the differences between oxidative stress parameters could have started in the erythrocyte. The elevation in plasma native thiol levels in patients with OCD patients suggested an adaptive mechanism that compensated for the low erythrocyte antioxidant capacity.
GİRİŞ ve AMAÇ: OKB tanılı hastalarda ve sağlıklı kontrollerde hem plazma hem de eritrosit de Total Oksidan Seviye (TOS), Total Antioksidan Seviye (TAS), Oksidatif Stres İndeksi (OSİ), Tiyol/Disülfid düzeyleri, Plazmada Malondialdehit (MDA) düzeyini değerlendirirmeyi amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamıza Obsesif Kompulsif bozukluk tanılı 47 hasta ve 49 sağlıklı kontrol dahil edildi. Tüm katılımcılara sosyodemografik veri formu, klinik global izlem ölçeği, Yale Brown obsesyon kompulsiyon ölçeği dolduruldu. Total Antioksidan Seviyesi (TAS), Total Oksidan Seviyesi (TOS) ölçümleri hem plazma hem eritrosit içinde, Malondialdehid (MDA), Tiyol/Disülfit ölçümleri ise sadece plazmada yapıldı.
BULGULAR: Çalışmaya alınan hastalar ve kontrol grubu plazma TAS, TOS, OSİ ve MDA değerleri açısından karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenemedi. Ancak hasta grubunda TAS-Eritrosit düzeyleri sağlam kontrollere göre düşük (p<0.05), OSI- Eritrosit düzeyleri ise yüksekti (p<0.05). Hasta grubunda Plazma Total Tiyol düzeylerinde sağlam kontrollere göre bir değişiklik gözlenmezken, Plazma Native Tiyol düzeyleri anlamlı derecede daha yüksekti (p<0.001). Hasta grubunun Plazma Disülfit düzeyleri ise anlamlı derecede daha düşüktü (p<0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Plazmada antioksidan bir molekül olan Native Tiyol düzeyinin OKB hastalarında artmış olması eritrosit içinde azalan antioksidan kapasiteyi kompanse etme çabası olarak yorumlanabilir. Bu sonuçlara göre OKB gibi psikiyatrik hastalıklarda oksidatif stres parametreleri değerlendirilirken plazma total oksidan kapasite yanında tiyol/disülfit oranının da çalışılmasının önemli olduğu ayrıca sadece plazma değil eritrosit içinde de bu parametrelerin ölçülmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz.