INTRODUCTION: Ischemia modified albumin (IMA) is an altered type of albumin produced due to exposure to hypoxia, acidosis, inflammation, or oxidative stress. In this study, we aimed to evaluate the serum IMA levels in newly diagnosed and medication-naive generalized anxiety disorder (GAD) and panic disorder (PD) patients.
METHODS: This cross-sectional study included medication-naive 23 GAD, 25 PD patients, and 28 healthy controls. The participants were evaluated with a sociodemographic form, the Beck Depression Inventory (BDI), and the Beck Anxiety Inventory (BAI). Venous blood samples were collected from all participants, and IMA levels and routine biochemical parameters were measured.
RESULTS: There was no statistically significant difference between three groups in terms of age, gender, body mass index (BMI) and routine biochemical markers of the participants (p>0.05). The GAD and PD groups had significantly higher serum IMA levels than healthy controls (p<0.01), whereas there was no statistically significant difference in IMA levels between GAD and PD groups (p=0.994). Additionally, correlation analysis showed a positive correlation between IMA levels with BDI and BAI scores (r=0.449 and r=0.632, respectively, p<0.001).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Higher IMA levels in patients with GAD and PD may indicate metabolic stress on these patients. Anxiety disorders may tend to various biochemical disturbances, and IMA could be an important new marker that indicates global metabolic risk in such patients. This research is the first study that evaluates IMA levels in anxiety disorders.
GİRİŞ ve AMAÇ: İskemi modifiye albümin (İMA), hipoksi, asidoz, inflamasyon, oksidatif stres sonucu üretilen modifiye bir albümin türüdür. Bu çalışmada, yeni tanı alan ve daha önce ilaç kullanmamış yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) ve panik bozukluk (PB) hastalarında serum İMA düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu kesitsel çalışmaya, daha önce ilaç kullanmamış 23 YAB, 25 PB hastası ve 28 sağlıklı kontrol dahil edildi. Katılımcılar sosyodemografik veri formu, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) ile değerlendirildi. Tüm katılımcıların serum İMA düzeyleri ve rutin biyokimyasal parametreleri ölçüldü.
BULGULAR: Katılımcıların yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi (VKİ) ve biyokimyasal belirteçleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p> 0.05). Serum İMA düzeyleri YAB ve PB gruplarında sağlıklı kontrollere göre anlamlı olarak daha yüksekken (p <0,01), YAB ve PB grupları arasında İMA düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p = 0,994). Korelasyon analizlerinde, İMA düzeyleri ile BDÖ ve BAE puanları arasında pozitif korelasyon saptandı (sırasıyla r = 0.449 ve r = 0.632, p <0.001).
TARTIŞMA ve SONUÇ: YAB ve PB hastalarındaki yüksek İMA seviyeleri, bu hastalardaki metabolik stresi gösterebilir. Anksiyete bozukluklarında çeşitli biyokimyasal bozukluklar görülebilmektedir. İMA, bu hastalarda genel metabolik riski gösteren önemli bir yeni belirteç olabilir. Bu araştırma, anksiyete bozukluklarında İMA düzeylerini değerlendiren ilk çalışmadır.